Bu şirketin biri pazarlamacı, diğeri mühendis, iki kurucu ortağının yolları Turkcell’de kesişti. 

Birimiz her yıl 100‘e yakın kampanyanın yaratıcı süreci ve medya planlaması ile ilgilenirken, diğerimiz yılda 150’den fazla  etkinliği harekete geçiriyordu.

Çok farklı insanlar için, çok farklı insanlarla çalışarak gurur duyduğumuz, keyif aldığımız işler yaptık.

2010 yılında kurumsal dünyadaki 25 + 10 toplam 35 yılın, Türkiye’nin en iyi, en yaratıcı reklam, etkinlik, medya ajansları ile çalışmanın deneyimini ilk kez masanın öteki tarafında kendi ajansımızda sunmaya karar verdik.

Mümküncüyüz.

Bizden istenilen şeyi düşünmeye “Nasıl halledebiliriz?” diye başlarız. Sınırları zorlarız. İmkansızlıkların altını değil, üstünü çizmeyi tercih ederiz.

Sabırlıyız.

Bizim müşterilerimiz bizi ararken çekinmez. Çünkü bilirler ki sürecin neresinde olursak olalım, kafalarına takılan herhangi bir şeyi yapmayı deneriz. Gerektiğinde olamayacağını bile deneyerek göstermeye özen gösteririz.

 Mutluyuz.

Samimi bir iletişim kuruyoruz. İnsanların mutlu olacakları bir ortamda çalışmalarını ve kendilerini iyi hissedecekleri şartlara kavuşmasını hedefliyoruz.

 İşçiyiz.

İşler iyiyse biz de iyiyiz. İşimiz yoksa, haftasonu olmasa da off yapabiliriz. İşimizi eksiksiz yaptığımız sürece istediğimiz yerden çalışabiliriz. İşimizi bizim hayatımızın parçası olarak görürüz. Bitse de gitsek demeyiz. 

Sizdeniz.

Müşteri bizim için “Onlar bizden” diye düşünsün isteriz. Kararlarımızı verirken, bilirler ki en öne hep onların hedeflerini koyarız.

Türkiye’nin bir adım ilerisindeyiz.

Ayıptır söylemesi… Çok farklı alanlarda kurumsal tecrübelerimiz ve öğrenimlerimiz var. Biz pazarlamayı ve iletişimi dünyanın ve Türkiye’nin çok özel markalarından öğrendik, iş hayatımızın ilk yarısı kurumsalın şirketlerde geçti. Pazarlama, iletişim, ekip yönetimi, perakende yönetimi, müşteri yönetimi, konkur değerlendirmesi, etkinlik gibi her tür alanda çok fazla eğitim aldık. 5 senelik bir dönemde, Türkiye’nin en büyük medya bütçesini, en büyük etkinlik bütçesini yönettik…

Germeyiz.

Ne kendimizi, ne müşterimizi, ne de bizimle çalışanları. Süreç sırasında her şey olabilir, gerginlik hariç. Sakiniz. Kendi fikrimizi ve doğru bildiğimizi paylaşırız; ama bunu stres altına almadan ve girmeden yaparız.

Hayır demeyiz.

Müşterimizin hayalleri, bizim de hayallerimiz. Bir masanın etrafında hep beraber oturduğumuz zaman lafa gülerek başlarız. Bizi gördüğünde insanların yüzü gülsün, sevinsinler isteriz.

Yok olmayız.

Brief ve sunum aşamasından itibaren sürecin son dakikasına kadar hep ortadayız. Müşterimiz bize istediği an ulaşabilir. Her işle başından sonuna kadar bizzat ilgileniriz.

 Unutmayız.

Kim olduğumuzu da, ne istediğimizi de. Biz müşterimizin hayalindeki şeyi, onun yerine veya onunla birlikte hayata geçirmek isteyen insanlarız. Müşterimiz bir işi bize emanet ettikten sonra kafası rahat olsun isteriz. Yetişir mi, iyi mi olur, kötü mü olur gibi kaygılar taşımasına müsade etmeyiz.

 Kolaycılık yapmayız.

Kurumsal hayattan geldiğimiz için başarı kriterlerimiz fikir aşamasından itibaren daha yorucu... Bizim için başarı işin tekniğinde değil, etkinlik olsun, sunum olsun, film olsun yarattığı duygudadır. Doğru mesajı doğru duyguyla verebilirsek işimizi başarmış sayarız.